21 Ocak 2009 Çarşamba

Milyoner Kenarmahalle İti.













Danny Boyle,Latika ve Jamal Malik
Altın Küre ödülünü alırken



En çok merak ettiğim konulardan biri 'Slumdog Millionaire' filmi Türkiye'de vizyona girince filmin adının nasıl Türkçeye nasıl çevrileceği hakkında 'milyoner kenar mahalle iti 'diye çevrilmeyecek kuşkusuz ,benim aklıma en yatkın geleni 'varoş milyoneri' şeklinde bir çeviri.Bekleyip göreceğiz. Film iki saat boyunca yerimizden kıpırdamadan bizi Hindistan'ın varoşlarından (bizim varoşlar bunların yanında Taj Mahal gibi kalıyor),yeni gelişen yüksek binalarla dolan Mumbai şehrine , ordan da dünyanın sayılı tarihi yapılarından olan olan Taj Mahal'e götürürken ,ön planda ise bir aşk öyküsü yüreğimizi ısıtıyor ,bu film son yıllarda gördüğüm en güzel aşk filmi .'Issız Adam' filmine aşk filmi diyenler bu filme ne diyecekler acaba merak ediyorum. Bu filmde tükeniş yok ,arama var umudunu kaybetmemek var ,aradığını bulunca mutlu olmak var,bu film aynı zamanda bir varoluş filmi ,Hindistan'da var olabilmek ne kadar zor bunu yönetmenin hızlı kamerasından özellikle trende yapılan çekimlerde anlayabilirsiniz.Trenden düşen çocukların toz duman içinde savrulduktan sonra kalktıklarında büyümüş olmaları bize bu ülkede büyümenin ne kadar zor olduğunu da gösteriyor.
Dünyada bir dünya var orayı biz ne kadar görmek istemesek de yönetmen bize öyle mistik,öyle vahşi,muzip bir şekilde gösteriyor ki ,biz bu dünyanın yakıcı sarı güneşinden gözlerimizi kör etme pahasına kurtulmak istemiyoruz filmin sonuna kadar.Çılgın kalabalıkların arasında baharat kokusunu duyarken dilenci çocuklar sarıyor etrafımızı.
Filmin kurgusu müthiş , başrol oyuncusu Jamal Malik karakterinin yaşadığı serüven o kadar hızlı dönüyor ki koca Hindistan küçülüveriyor bir çocuğun kalbinde, flashbacklerin arasındaki uyum ne kadar mizahi bir unsur gibi gözüksede içimiz burkulurken gülümseyemiyoruz.İngiliz yönetmen Danny Boyle televizyondan sinemalara geçmiş bir yönetmen 95 yapımı
'Shallow Grave' (mezarını derin kaz) ve '96 yapımı Trainspotting gibi dönemin ses getiren filmlerinden hatırlıyoruz.
Filmin yurtdışı sitelerdeki forumlarında Hint kökenlilerin filmi beğenmediklerini filmde Hintlilerin ve Hindistan'ın kötü bir şekilde gösterildiği hakkında birkaç yazı okudum,bu bana Türkiye hakkında çekilen Batı filmlerinde niye hep Türkiye'nin kötü tarafını çekiyorlar ?İyi taraflarını çekmezler, işlerine gelmez tabi geyiğini hatırlattı.Ortada bir gerçek var ve bu gerçeklik yansıtılırken gereksiz milliyetçilik yapmanın alemi yok diye düşünüyorum.Gerçek Hindistan'da veya başka fakir ülkelerde çocukların yaşadığı dram.Hatta Kalküta'daki çocuk fahişelerle ilgili bir belgeselin geçmiş yıllarda çekildiğini ve çok yankı bulduğunu biliyoruz.
Filmin konusuna gelince film iki müslüman Hintli küçük erkek kardeşin annelerini müslümanlara yapılan bir katliamda kaybetmesiyle aralarına aldıkları komşu kızı Latika'yla birlikte çıktıkları serüvende başlarına gelen kötülükler ,küçük kardeş Jamal'in Latika'ya olan aşkı onu kaybedişi ,bulmak için abisi Salim ile beraber araması ,sonunda buldum derken,kötülüğe yenik düşen ağabeyi tarafından Jamal'in hem Latika'sız ,hem Salim'siz kalışı ,Jamal'in girdiği 'Kim Milyoner Olmak İster ' tarzı bilgi yarışmasının sorularına verilen cevaplar eşliğinde anlatılıyor.Jamal'in verdiği her doğru cevap ,geçmişte yaşayarak öğrendikleri; yarışma sunucusu profesörlerin veremediği sorulara bir çaycı nasıl cevap verir derken Jamal yarışma arası büyük bir resmi işkenceye maruz kalıyor,acaba Jamal yarışmada hile mi yapıyor?Jamal bu kötü dünyada sadece aşkı sayesinde masum ve saf kalabilmiş bir insan.
Hint rupisindeki Gandi resmini tanımayan Jamal,100 USD banknottaki Benjamin Franklin'i nerden tanıyor da doğru cevabı veriyor işte bunlar Jamal'in hayatında saklı bilgiler.
Jamal hem yarışmadaki soruları cevaplıyor,hem polisin sorgusuna cevap veriyor bizde Jamalin serüvenini seyrediyoruz.Jamal'e soru soruldukça soruların cevaplarını geçmişinde arıyor buluyor yarışma ilerledikçe sona yaklaşılıyor.Jamal'in derdi aşkı Latika, yarışmaya girme sebebi bile acaba benim bulamadığım Latika beni seyreder de bulabilir mi? Jamal'in derdi aşkı.Kazanacağı milyonlar değil. Bu film bence 21.yüzyıl bir Hint Masalı.
Altın Küre ödüllerinde en iyi film,en iyi yönetmen başta olmak üzere 4 ödül alan film Oscar'ın da en büyük favorilerinden ,bazıları ne kadar yaşasın Bollywood ,kahrolsun Hollywood dese de bu film bir İngiliz-Amerikan ortak yapımı, sadece oyuncular Hintli ve mekan Hindistan.
Filmin bende arıza yaratan en büyük açmazı ki ben bunu Steven Spielberg'in bol ödüllü filmi Schindler List'de de yaşamıştım.Niye filmin başlarında çocuklar ve çevresi Sanskritçe konuşurken,büyüyünce çocuklar dahil herkes Hint aksanlı ama çok güzel anlaşılır bir şekilde İngilizce konuşuyorlar? Schindler List'in de dili Alman aksanlı İngilizce idi.Bunun sebebi kanımca altyazı okumayı sevmeyen İngiliz ve Amerikan seyircisinin filme yakın olmasını sağlamak.Taj Mahal çekimleri turistler yoğun olduğu için özel sabit bir kamerayla gerçekleşmiş,bu çekimlere dikkat özel bir sistem kullanılmış.Başroloyuncu Jamal Malik karakterini oynayan Dev Patel 18 yaşında ,ilk filmi,tecrübesiz oyuncunun yüz mimikleri mükemmel ,Raj Koopervari hintli bakışlarıda var ,daha başka birşeye gerek de yok zaten bir hintli için ,dans ettiğini görmedim ,eğer dans edip şarkı da söylüyorsa Hollywood'da iş bulamazsa Hindistan'da geleceği var şüphesiz.Filmde yalnız Latika karakterinin çocuklukta koyu olan ten rengi büyüdüğünde açılıyor nerdeyse beyaz oluyor,yönetmen aynı ten renginde güzel ve etkileyici büyük karakter oyuncusu bulamadı diye düşündürdü bize. Film bana Brezilya yapımı City Of God (Tanrıkent) filmini alt metin olarak hatırlatsa da bu filmin üst metni aşk ,ve anlatılan aşk çok güzel bir aşk saf ve temiz,ben bu filmi çok sevdim. Seyredenlerinde seveceğine inanıyorum bu sene Oscar'ları toparlarsa hiç şaşırmam.





Radikal'den bir okur yorumu (siyasi bir yorum )beğendiklerim arasında





Slumdog Millionaireden Hindistana bakmak... - 18/1/200913:41
Hindistanı bugunku sınırlarıyla düşünmek yanlış olur, şuan karşımızda başta ingiltere olmak üzere batının el birliğiyle din silahını kullanarak parçaladıkları, yüzlerce inancı barındıran ama hindu tabanlı bir ülke duruyor, bağımsızlığını kazanıncaya kadar hep birlikte yüzbinlerce insanın ölümüyle sonuçlanan batının sömürgesine karşı bir mücadele ve birlik, fakat sonuçta bu büyük mücadeye gölge düşüren oyunun parçası haline gelme durumu (Gandhinin son hayali yine bu ülkeyi birlikte görebilmekti),yüz yıllardır sömürülmüş batının tüm pis işlerini yapmış,kendi inancınında getirdiği sosyal tabakalaşma altında ezilmiş bir halk. İyi birçok şeyin kaynağı olmasını rağmen insanlık adına büyük kötülüklerinde kökü durumundaki batının (Amerika,Avusturalya,Afrika,Asya,Ortadoğu tüm yaşanan insanlık dışı uygulamalar soykırımlar,savaşlar,sömürüler,açlıklar vs.) yine bir sihirli dokunuşla kendini taçlandırması Slumdog Millionaire. Neden herkes büyük bir başarı gibi görüyor anlamadım,danny boyle ve ekinin son günlerin bomba konusu islami şiddet konusunun (kendilerinin hindistana soktukları ve karşılıklı yaşanılan bu şiddet olgusunu) yanlı ifadesi,sisteminde işine gelen ve hinduların en büyük acısı kast sistemine girmeyip ucundan demogoji nesnesi haline getirilen olaylar,bunun için çocukları kullanması,turistik malzeme haline getirilip içi boşaltılmış hint kültürünü kullanıp ödülleri gerçekten iyi topladı,kendi tarafının hagi konulara nasıl bir duyarlılık göstereceğini bildiğinden herkesin gönlünü okşayan iyi bir production onlar adına teşekkurler ama kendi adıma değil, tek filmlik yönetmen ödülümü Danny Boyle'a veriyorum






filmin imdb linki:http://www.imdb.com/title/tt1010048/







2 yorum:

  1. Kenar Mahalle İti marifeti benimdi :). Bizimkiler çevirirken daha ilerisine gidemeyip "Milyoner"de bıraktılar. O da iyi ama Oscar ödülleri sırasında hiçbir kanal veya sunucu bunu çevirme cesareti gösterememişti ya işin acısı o.
    "Gecekondu, varoş, kenar mahalle" ile "İt, köpek, kelp" hangisi ile olursa olsun eşleştiremediler ve Türkçemize "slumdog"u kazandırdılar...

    mets

    (yazıların bazılarına bakabildim ve keyifle okudum)

    YanıtlaSil
  2. Türkçeyi en güzel kullanan yazarlarımızdan Oğuz Atay'ın en sevdiğim 'Demiryolu Öykücüleri'hikayesinde seslendiği gibi:' ey okuyucum ben burdayım sen nerdesin?'dercesine bırakmıştım yazı yazmayı.Adsız sen bana tekrar yazı yazma şevki verdiğin için sağol.Gülün adının bile anlamlandırıla anlamlandırıla anlamsızlaştığı zamanımızda Adsız olmak ne kadar çok şeyi ifade ediyor bir bilsek.

    YanıtlaSil