15 Haziran 2009 Pazartesi

Frozen River

Frozen River
ultimteam tarafından gönderilen video

Frozen River filminin fragmanı

Frozen River :Donuk ırmakda insan kaçakçılığı

ABD'nin yayınladığı insan kaçakçılığı raporuna göre dünyada 800.000 insan fuhuş veya angarya sebebiyle gelişmiş ülkelere kaçıyor ,kaçırılıyorlar.İnsan kaçakçılığında kadınların payı %80 civarında ,kadınlar fuhuş alanında zorla çalıştırmak için kaçırılıyorlar genellikle.Karşımızda Oscar adayı bir film var:'Frozen River',Türkçe çevirisiyle 'Donmuş Irmak' film insan kaçakçılığı konusuna kahramanların bireysel ihtiyaçları çerçevesinde değinmiş,insan kaçakçılığı filmde kahramanların yapmak zorunda oldukları bir işmiş gibi gösterilmekte,olayın angarya boyutuna değinilmiyor hatta ne güzel bak insanlar sıcak bir yuva buldular diye sevinesiniz geliyor.Filmin asıl kahramanı kocası tarafından terk edilmiş Amerika'nın kuzey sınırında yaşayan maddi sorunlar çeken,mobil bir ev alabilmek için para biriktirmeye çalışan ve kısıtlı imkanlarıyla biriktiremeyen orta yaşlı iki çocuklu bir kadın.Diğer kahraman çocuğu elinden kabile kararıyla alınmış Mohawk rezervasyon bölgesinde yaşayan kızılderili genç bir kadın.Rezervasyon bölgesi ilginç biryer bu bölgenin ayrı bir statüsü var polis zorlayıcı bir durum olmadığı sürece giremiyor ve ordakiler kendi kabile kanunları çerçevesinde yönetiliyorlar.Kızılderili kadının sicili insan kaçakçılığından bozuk,bir iki kere yakalanmış ,bagajı büyük arabalar tercihi iki insanın rahatça girebildiği araba bagajında bu işi yapıyor,derdi para biriktirip çocuğunu geri almak.Beyaz bir kadının arabasında bu işin daha kolay yüreyeceği kesin ve kaçakçılık başlıyor, ta ki çekirge birgün zıplamıyor ve nehirde yakalanıyorlar fakat yakalandıkları bölge Mohawk rezervasyon bölgesi ve kızılderili kabile kanunları yürürlükte,filmden elde ettiklerimiz:Kızılderiler Amerika'nın onları sürdüğü kimsenin de pek yaşamadığı yerlerde zorunlu ikamet ediyorlar ve insan kaçakçılığında Amerika'nın diğer ülkeleri ne kadar suçlasa da bu işde kendinin de gevşek davrandığı belli oluyor.
Donuk nehir 3.dünya ülke insanlarının umuda koştukları bir köprü fakat bu köprünün diğer tarafında yaşayanlarda hayatlarından pek memnun değiller.
Biz Türkler'de yıllarca Avrupa'ya benzer yolculuklar yaptık belki de hala yapıyoruz;sevdiklerimizi ,evimizi arkada bırakarak kaçıyoruz umuda yolculuğa.
Frozen River gerilim düzeyi çok iyi ayarlanmış güzel bir film,soğuk havası bana Fargo'yu hatırlattı ama ordaki salak Amerikalı'larla burdakilerin arasında en az 50 IQ luk fark var.

3 Haziran 2009 Çarşamba

1984

Güneşin en tepede olduğu öğlen saatinde bir polis karakolundan dışarıya bakıyorum.Dışarda kimse yok sadece yanyana gelişigüzel dizilmiş kiminin sıvası çatlamış,kiminin boyası dökülmeye başlamış bir iki katlı bahçeli evler var.Büyük bir sessizlik hakim sanki herkes siesta yapıyor dışarısının aksine karakol karmakarışık.
Bir tarafda parmak izi kuyrukları devlet artık her vatandaşı daha kolay tanısın diye yapılan yeni uygulama,vatandaşların suç işleme özgürlükleri de yavaş yavaş ellerinden alınıyor.Sanki George Orwell'in 1984 romanı gecikmeli de olsa gerçekleşmeye başlıyor,'Büyük Birader' TV'den bağırarak muhaliflerini yeterince susturamadığından dert yanıyor.Herşeyi diğerleri gibi millete havale ediyor,millet ya parmak izi veriyor yada öğle uykusunda mahallenin sessizliği içersinde.Ey millet eldivenlerinizi takın ve öğle uykusu için yatacak yer bulun demek geliyor içimden.Nasılsa işinizde yok,halbuki 1984 romanında herkesin saçma da olsa bir işi vardı.George Orwell romanda komünist dünya eleştirisi yapmıştı fakat komünizm kendini küresel liberal sermayeye bıraktı ve bu kış ve bir dahaki kışlar bizim köye gelmeyeceği kesin.Şu işler bitse de bende öğle uykusuna dalsam diye düşünüyorum beni bu düşünceye sevk eden tembelliğim veya sıcaklık değil,sadece o mahalledeki evlerin beni çeken ıssız boşluğu.Uyku sanki tamamlayacak bu boşluğu,görmeyi umduğum tüm rüyalarda bir yerlerden düşeceğim ve canım hiç acımayacak bunu biliyorum.
Kamera başında tüm şehri izleyen memurlar acaba birgün gelecek Hurufi mi olacak?Hergün her saat baktıkları yüzlerin anlamını öğrenecekler belki de ve herkesi yaftalayacaklar bu suçlu,bu masum ve Steven Spielberg'in 'Azınlık Raporu'filmindeki su içinde yaşayan gizemli medyumlara benzer bu memurlar bize geleceği dar edecek.Tüm polisler Kara Kitap'ı okuyacak ve İstanbul sokaklarında yeniçerilerin hayaletleri dolaşacak polis kılıklarında.İzlenme rekorları kıracak programlar yapacak televizyon kanalları.İktidar daha fazla gücünü gösterirken etkin gücüyle bireyin özgürleşme süreci otorite aygıtları tarafından sekteye uğramaya başlamıştır,bunda en büyük etken liberal ekonomilerin yarattığı daha fazla muhafazarlaşma eğilimidir.Dünya özgür bir dünyadan totaliter liberalizme doğru yol almaktadır.Küresel sermaye özgür birey yerine hakları elinden alınmış düşük ücretli işçi ve zenginlik payını artıran burjuvazi istemektedir.Artan işsizlik sebebiyle yığınların baskı altında tutulması şiddetini artırarak devam edecektir.
Küresel krizin tetikleyicileri bütün dünyayı almak için birkaç kurum feda edebilirler,Asya'da sürecek egemenlikleri için gözden çıkarılan 3.000 kule çalışanı gibi örnekler bize kaz gelecek yerden tavuk esirgenmeyeceğini gösteriyor.Umutlarınızı yok edin çünkü artık dünya eskisi gibi hiçbir zaman olmayacak.