9 Ocak 2010 Cumartesi

HAVALARDA 'UP IN THE AIR'





33 Yaşındaki genç Kanadalı yönetmen Jason Reitman'ın ilk büyük projesi olan film 'Up in the air' filmi Altın Küre'de çeşitli kategorilerde aday ,Akademi ödüllerinde de çoğu dalda aday olacağa benzeyen film,beklentilerime hiç mi hiç cevap vermedi.Sonuna kadar direnip hadi acaba şimdi mi derken film bitti.
Film Ryan adlı profesyonel işden kovucu (Amerika'da böyle bir meslek var) olarak tüm şehirleri havayolları ile gezip işden çıkacakları olaya birazda psikolojik olarak hazırlayan ,kişilerin cinsiyetlerine,ırklarına,yaşadığı yere,yaşlarına göre farklı işden çıkarım yöntemleri uygulayan bir yönetici.Yılın 300 günü havada yada otel odalarında yaşayan yalnız kovboylardan,arada seminer de veriyor masasında sırt çantası:'Bu sırt çantasına neler koyabiliriz?' sorusu ile hayat ve başarı gibi zırvalıklar anlatıyor,aslında bir bakıma kendini anlatıyor.Kendi hayat felsefesini,sırtında bir çanta içinde özel eşyalarından başka hiçbir şey olmayan uçan Ryan.
Postmodern kapitalizmin bir bakıma çöküşünü anlatması filmin olumlu yönü.Yıllarca çalışan insanlar,ödeyecekleri konut kredileri,çocuklarının okul taksitleri ve sonunda Ryan'dan bir cümle 'you are fired:kovuldunuz'.Filmin klişesi de Ryan'ın konferansı yarıda bırakıp sırt çantasına koymak istediği sevgilisinin yanına gidip artık seninle olmak istiyorum demek için uçağa atlayıp topladığı millere miller eklemesi.Filmin barometresi işte şimdi artacak dediğiniz anda aşağıya düşüyor.Sonunda bir ana fikir derken işte buluyoruz 'hayatta herşeyi kaybedebilirsiniz ama eğer yanınızda sevdiğiniz varsa takmayın çantanız sağlamdır.'
Oyunculuklarda ekstrem bir örnek görmedim,ekstre orjinal çekim tekniği de yok.Emek var evet Ryan ile birlikte tüm Amerika'yı bizde uçuyoruz ve tepeden bakıyoruz şehirlere,bu çekimler güzel.
Küresel kriz,işsizlik,hayatımızın işden mamül olması gibi güncel temalar filmin seyredebilirliğini artıran faktörler.Kapitalismin kurucusu Anglo Saxonlar bile bizden daha anlayışlı,masana sarı zarf bırakıp,giriş kartını haber vermeden iptal etmek yerine karşılıklı konuşarak bu işi yapıyorlar.Kibar olmaya çalışıyorlar.
Bence eğer boş zamanınınız çoksa,George Clooney'den hoşlanıyorsanız bu filmi seyredebilirsiniz,ama tersi durumda hiç zahmet etmeyin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder